Oyun Çağı Çocuklarında Beslenme
Oyun çağı dönemi 1-5 yaş grubu çocukları kapsar. İlk yaşından itibaren giderek bağımsızlık kazanmaya başlayan çocuk, aile içinde değişmeye başlayan bir birey haline gelir. Bu sayısız gelişim ve değişim döneminde çocuğun beslenme alışkanlıkları doğrudan veya dolaylı olarak ailenin, özellikle anne-baba ve varsa kardeşlerin beslenme alışkanlıklarından etkilenir.
Çocukluk döneminde kazanılan beslenme alışkanlıkları ileri yaşlara da uzanır bu nedenle çocuğun taklit ettiği ebeveynleri ona en iyi örneği oluşturmalıdır. Bu yönde çocuklara doğru yemek seçme alışkanlığı kazandırılmalı ve tek bir besin türüne bağlı kalınmamalıdır.
Çocuğun Beslenme Davranışı Üzerine Ebeveynlerin Tutumu
Çocuklar özellikle 1-5 yaş grubunda ailede rol model aldıkları bireylerin beslenme alışkanlıklarını benimser. Anne-baba neyi yerse onu severek tüketirken, sırf sağlıklı diye ebeveynlerin tüketmediği besinler çocuğa yedirilmeye çalışılırsa o besini tüketmeyi reddeder.
Bu dönemde yemek için ısrar etme, ödül koyma veya ceza verme gibi tutumlar yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle şişmanlığa eğilim gösteren veya aşırı iştahsızlık görülen çocuklar dışında besin seçimi ve hangi besinden ne kadar tüketileceği çocuğun isteği doğrultusunda olmalı, ayrıca çocuk yemek istediğinden daha fazla miktarda yemesi için zorlanmamalıdır.
Besinler küçük porsiyonlarla verilmelidir, çocuk fazla miktarda besini görüp yiyemeyeceğini düşünürse veya o besini sevmeyeceğine dair bir önyargısı varsa yemek de istemeyecektir.
Çocuğun her besin grubundan besini tüketmesi sağlanmalıdır. Beslenmede mutlaka protein, karbonhidrat, yağ vitamin ve mineral dengesi gözetilmelidir.
Günde 1 yumurta, 1 köfte kadar (pişmiş 30 gram) et veya 1 porsiyon kurubaklagil tüketiyorsa bu 1-5 yaş grubu bir çocuk için yeterli protein alımı sağlanıyor demektir. Süt ise günde 2,5 su bardağı (500 ml) ile sınırlandırılmalıdır. Günde 1 bardak süt ve 4-5 kaşık kadar yoğurt tüketmesi çocuğun süt ürünlerine olan ihtiyacını karşılamaktadır.
Beslenmede yağ kısıtlamasına gerek yoktur ancak tereyağı gibi hayvansal yağ kaynakları ve yağlı et tüketimi damar tıkanıklığına bağlı sağlık sorunlarını önlemek amacıyla muhakkak sınırlandırılmalıdır. Ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağ kaynakları beslenmede yer almalıdır.
Sıvı tüketimi önemli olup 1-3 yaş arası çocukların kilogram başına 125 ml sıvı tüketmesi gerekirken (10 kg ise 10×125=1250 ml sıvı) 3-6 yaş arası çocukların kilogram başına 100 ml sıvı (18 kg ise 18×100=1800 ml sıvı) tüketmesi gerekir.
Yemek Hazırlama Aşaması
Önemli olan bir diğer konu ise pişirme yöntemleridir. Kavurma-kızartma gibi pişirme yöntemleriyle hazırlanmış yemekler besin değerindeki azalmadan kaynaklı olarak yeterli besleyiciliği sağlayamamakta olup çocuğa yarardan çok zarar getirebilir. Ayrıca fazla acı veya baharatlı yiyecekler hazırlamaktan kaçınılmalı ve çocuğa aşırı sıcak/soğuk besinler verilmemeli.
Çocuklar 1-5 yaş grubunda bir birey olarak görüldüğünü hissetmek ister. Bu nedenle yemek hazırlama aşamasında yapabileceği görevler verilerek mutfağı sevdirmeli ve ileriki yaşamında da kendisi için yemek yapmanın eziyet gelmeyeceği günleri ona sunabilmelisiniz.
İştahsızlık:
Normal bir büyüme eğrisi gösteren çocuklarda 15-18. aylarda iştahsızlık en yüksek seviyede olup ilerleyen aylarda aşırı açlık ve yeme isteğinin azalmasından besinleri reddetmeye kadar dalgalanmalar görülebilir. Bu dönemde çocuğun iştahının değişken olabileceği kabul edilmeli ve duyulan endişe başkalarının yanında ”hiçbir şey yemiyor/ne bulsa yiyor” gibi söylemlerle çocuğa yansıtılmamalıdır.
İştahsızlığı önlemek için; yemeklere bir saat kala içeceklerden kaçınılmalıdır. Zira bu yaş grubunda özellikle küçük bir mide kapasitesine sahip oldukları için 1 bardak su tüketerek bile doygunluğa ulaşabilirler. Ayrıca iştahsızlık ve diş çürüklerine sebebiyet veren şeker ve şekerli gıda tüketimi kısıtlanmalıdır. Şekerli içecekler, tatlılar, çikolata-bisküvi gibi besinler ara öğünlerde çocuklara verilmemeli ve reklamlar aracılığıyla abur cuburların ‘sağlıklı’ gösterildiği sosyal platformların varlığı unutulmayarak çocuklar bilinçsizce ekran karşısında bırakılmamalıdır.
INSTAGRAM: @dyt.feyzanuryildirim