Kaygı, Endişe ve Stres ile Mücadele
Hayatta her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Bazen yaşama karşı daha umutsuz, isteksiz ya da tahammülsüz olabiliyoruz. Zaman zaman hepimiz aynı hisleri yaşarız fakat bu durum sık tekrarlanıyorsa, tehlike çanları çalmaya başlıyor demektir! Kaygı bozuklukları ve depresyon yaşamınıza girmeye çalışıyorsa, yaşamak üzere olduğunuz bu durumun üstesinden gelmek için yoga size müthiş bir yol arkadaşı olacaktır!
Sinir sistemimiz yaşadığımız geçmiş olaylar, çocukluk travmaları, günlük hayat koşuşturması, özel veya aile hayatımızda yaşadığımız endişe ve kaygı sebebiyle iyi işlemez hale geliyor. Sinir sistemi iyi işlemediğinde ise depresyona neden olabiliyor.
Endişeyi, kaygıyı yaratan, sürekli geçmişi ve geleceği kurgulayan ise zihnimizdir.
Henüz gerçekleşmemiş bir olayı sanki gerçekleşmiş gibi hissettiren ve buna kendisi de ikna olan zihnimizi susturabiliriz. Harvard Üniversite’sinin yaptığı bir araştırmaya göre, nöroplastik olan beyin değişebilir. Tam da bu anda yapılacak en güzel egzersiz uzun yıllardan beri uygulanan YOGA’dır. Nefes, Meditasyon ve Asanalar ile yapılan YOGA’da nefesin önemi büyük.
Nefes bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuz arasındaki en kuvvetli ve hızlı köprüdür. Stres altında doğru nefes alamaz hale geliriz. Sinir sistemimizi tetikleyen stres, ‘savaş ve kaç’ modunda olduğu için sık aralıklarla ve kısa nefes alış-verişler yapmamıza neden olmaktadır. Stres altındayken Sempatik Sinir Sisteminde olan nefes akışımız doğru nefes ile ParaSempatik Sinir Sistemine geçiş yaparak ve Vagus Sinir Sistemini uyararak geçmişte veya gelecekte sürüklenen zihnimizi; daha sakin, dingin, zinde ve anda olmasını sağlar.
Meditasyon ile endişeyi üreten zihnimizi daha net görmeyi ve takılı kaldığı gelecekten tam da şuana getirmeyi öğreniyoruz. Şuanda nefesimizde kalmayı ve Meditasyonu öğrendikçe, kaygının yarattığı, bizi paniğe doğru götüren döngüyü durdurup, sakinleşiyoruz. Böylece şimdiye geliyor ve gevşemeye başlıyoruz.
Asanalar ile stres kaynaklı bedenimizde oluşan ataletsizlik, yorgunluk, halsizlik hissini yenebiliyor aynı zamanda bedenimizde sıkışan duyguları dışarı atarak daha canlı hissediyoruz. Kaygının oluşturduğu stres ile bedenimizde oluşan enerji blokajlarını açabiliyor, çakra döngülerinin düzgün işlemesini sağlayabiliyoruz. 8 hafta gibi bir süre içerisinde yapmış olduğunuz düzenli egzersizler ile zihnin daha olumlu daha pozitif düşünme yetisi kazandığı görülmüştür. Negatif odaklı olmaktan çıkıp, pozitif düşünce ve haz odaklı olmaya başlıyoruz. Stres hormonu salgılanmayı bırakınca, beyin homeostaz oluyor yani dengeye geliyor ve tüm organizma iyileşmeye açık duruma geliyor.