Rezonans Kanunu
Pierre Franckh
Rezonans…
Eko,yankı,titreşim!
Spiritüel alan ile bilimin birleşmesine bayılıyorum. Özellikle kuantum fiziği işin içine giriyorsa daha da devre yakıcı oluyor. Bu karmaşa beni çok heyecanlandırıyor, çünkü düşünecek çok şey, yorumlanacak bir çok konu var demek oluyor.
Franckh’ta kitabının 1.Bölümünde Rezonansın tanımıyla başlayıp hücrelerimizden DNA’mıza kadar değişimi, isteklerimizin hedefi nasıl bulacağını, düşünce gücüyle neleri nasıl yapabileceğimizden bahsediyor. Bedenimizin de muazzam bir veri bankası olduğu da kitabında ekliyor.
“İç dünyamızda zaten sahip olduğumuz her şey, dış dünyada da bizi bulacaktır.”
Bilincimiz tek bir zamanı tam algılayabiliyor. Şu anlık başka bir zaman hakkında bilgimiz bulunmamakta. Duyularımızın sınırlı olduğunu da düşünürsek asıl buna şaşırmak şaşırtıcı olurdu. Görülebilir ışığın sadece %8’ini algılayabiliyoruz, bizi çevreleyen gerçekliğin ise %92’si duyularımızın erişimine kapalı! Ama biz algılayamasak da bu gerçeklik var olmaya devam edecek.
2.Bölümde ise yazarımız isteklerimizle aynı rezonansa girmenin yollarını paylaşıyor. Son dönemin en popüler tanımlamalarından olan; ayna nöronlar, beyin , kendini sevmek konularını birde Pierre Franckh’den okuyun derim.
Bu hafta başucu kitaplarımdan biri olan “Rezonans Kanunu”nu sizlerle paylaştığım için gerçekten çok mutluyum.Albert Einstein’nın dediği gibi “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir, çünkü bilginin bir sınırı vardır.”
Sizin de bir çocuğun sınırsız hayal gücü gibi özgürleşmenizi dilerim.
Sevgiler
